Giriş
Bireyler, dünyaya geldiklerinde dış çevreyi tanıma ve anlamlandırma ihtiyacı duyarlar. Dünyayı anlamlandırmaya çalışırken en büyük yardımcıları duyulardır. Çocuklar yaşamlarının ilk dönemlerinde emme, yakalama, tatma gibi becerilerle dünyayı tanımaya çalışırken zamanla duyu organlarının tamamını kullanarak dünyayı anlamlandırmaya çalışır ve bu süreçte belli beceriler kazanırlar. Bu anlamlandırma sürecinde bireyler topluma uyum sağlar ve toplumun bir parçası olarak hayatlarını idame ettirmeye çalışırlar.
Bireylerin topluma uyum sağlamasında onlara yardımcı olan en önemli becerilerden biri konuşma becerisidir. Bu beceriyi geliştirebilmek için işitme fonksiyonlarının sorunsuz çalışması gerekmektedir ancak işitme engelli bireyler bu beceriden yoksundurlar. Bu yüzden sosyal uyum gibi birçok noktada işiten bireylere kıyasla dezavantajlı durumdadırlar.
Bireyler iletişim kurmayı aile içerisinde öğrenirler. Bu nedenle işitme engelli bireylerin aileleriyle olan iletişiminde ebeveyn tutumları çok önemlidir. İşitme engelli çocuğu olan işiten aileler zaman zaman çocukları ile nasıl iletişim kuracaklarını, çocuklarının ihtiyaçlarını, almaları gereken eğitimi, engelin duygusal ve davranışsal sonuçlarını bilemeyebilirler. Akçamete ve Kargın (1996)’ın işitme engelli çocukları olan annelerin ihtiyaçlarını belirlemek üzere yaptıkları çalışmada bu annelerin en önemli ihtiyacının ‘’Bilgi İhtiyacı’’ olduğunu saptamışlardır. Bu nedenle işitme engelli bireylerin ebeveynlerinin çocuklarına karşı olan tutumları, çocuklarının sahip olduğu engel, engelin tedavisi ve çocukların gelişimi üzerine bilgi sahibi olmaları gerekir.
Bireyler aile içerisinde iletişim kurmayı öğrendikten sonra kendilerini sınıf ortamında bulurlar. İşitme engelli bireyler için sosyal ortama ilk adım zordur çünkü kendilerini ifade ediş biçimleri işiten bireylerinkinden farklıdır. Bu nedenle işitme engelli bireyler özsaygı, kendini ifade etme ve uyum sağlama becerileri noktasında problemler yaşarlar. Bu beceriler bireyin yaşam kalitesini belirler. Bireyler kendiyle barışık olma, kendini iyi hissetme, kendini değerli hissetme ve kabul edilme ihtiyacı duyarlar. Bu ihtiyaçların giderilebilmesi için de sağlıklı sosyal ilişkiler içerisinde bulunmaları gerekir. Ekim ve Ocakçı (2012) ’nın 8-12 yaş arası işitme engelli çocukların yaşam kalitesini araştırdıkları bir çalışmada işitme engelli bireylerin yaşam kalitesinin işiten çocuklara kıyasla daha düşük olduğu gözlemlenmiştir.
Dostext
Dostext projesi işitme engelli bireylerin sosyal ilişkilerde yaşadıkları problemleri en aza indirmek amacıyla işaret dilini sese ve metne, ses ve metinleri ise işaret diline çevirmeyi amaçlayan bir oluşumdur. Bu sayede işitme engelli bireyler işaret dilini öğrendikleri zamanlardan itibaren sosyal çevrelerinde yaşadıkları iletişim problemlerini yaşamayacaklar. İletişim kurdukları insanların konuşmaları işaret diline dönüşecek ve onların konuştuğu işaret dili ses ve metne çevrilecektir.
Dostext projesi üç adımdan oluşmaktadır. Her bir adım Dostext 1.0, 2.0 ve 3.0 olarak adlandırılmaktadır. Her bir adımda proje ilk adımın üstüne belli gelişmeler koyarak ilerlemeyi hedef almaktadır.
Dostext 1.0
Projenin ilk basamağında dijital dünyada var olan bütün yazılar ve sesler işaret diline dönüşecek. İşitme engelli bireyler işiten bireyler gibi ulaşmak istedikleri tüm video, doküman ve materyale kolayca ulaşım sağlayabilecek ve kişisel gelişim noktasında akranlarından geri kalmayacaklardır.
Dostext 2.0
Projenin ikinci basamağı işitme engelli bireylerin sosyal çevreleriyle olan iletişimini ileri bir seviyeye taşımayı amaçlar. Bu aşamada bireylerin konuştukları işaret dilinin yazı ve sese dönüşmesinin yanında iletişim kurdukları insanların konuşmaları da işaret diline dönüşecektir. Bu sayede bireyler anında ve anlaşılır bir şekilde çevreleriyle iletişim kurabilecek, sosyal ilişkilerinde daha önce yaşadıkları duygusal problemlerin üstesinden gelmek adına büyük adımlar atacaklardır.
Dostext 3.0
Dostext, projenin son basamağında engelleri tamamen ortadan kaldırmayı hedefliyor. Dünyanın hızlıca dijital bir evrene dönüşmesi ve metaverse kullanımının günden güne artmasıyla son aşamada Dostext de metaverse ile uyumlu hale gelmeyi planlıyor. Birinci ve ikinci adımdaki hedefler metaverse ayağının temelini oluşturuyor. Üçüncü adımla birlikte metaverse evreninde bireyler söylemediği takdirde işitme engelli oldukları anlaşılmayacak.
Kaynakça
Akçamete, G., & Kargın, T. (1996). İşitme Engelli Çocuğa Sahip Annelerin Gereksinimlerinin Belirlenmesi. Özel Eğitim Dergisi, 7-25.
Ekim, A., & Ocakçı, A. F. (2012). 8-12 Yaş Arası İşitme Engelli Çocuklarda Yaşam Kalitesi. Ankara Sağlık Hizmetleri Dergisi, 17-23.
Savi Çakar, F. (2019). Yaşam Dönemleri ve Uyum Sorunları. Ankara: Pegem Akademi.
Yavuz, H., Baran, G., & Yıldız Bıçakçı, M. (2010). İşitme Engelli Ve İşitme Engeli Olmayan 9-17 Yaş Grubundaki Çocukların Sosyal Uyumlarının Karşılaştırılması. Toplum ve Sosyal Hizmet Dergisi, 7-24