Bireysel psikoloji, kişinin doğuştan getirdiği bir potansiyeli olduğunu ve bunun diğer insanlarla iletişim kurmak için kullanıldığını savunur. Sosyal ilgi olarak tanımlanan bu olgunun toplumsal duygu biçiminde ifade edildiğine de rastlanmaktadır. İşitme engelli bireylerin iletişim sorunlarına çözüm bulmayı amaçlayan Dostext, sosyal ilgi kavramı bağlamında ele alınacaktır.
Adler, ortaya attığı sosyal ilgi kavramı ile aslında bireyin sosyal bir varlık olduğuna vurgu yapmaktadır. Her ne kadar sosyal ilginin doğuştan getirildiği söylense de bilinen bir şey vardır ki bu durum, kendiliğinden ortaya çıkıp gelişmemektedir. Adler, sosyal ilgi kavramı ile kimlik duygusunu ve başkasının gözleriyle görmek, başkasının kulaklarıyla duymak ve başkasının yüreğiyle duyumsamak olan empati duygusunu birbirine denk görmektedir (Ansbacher, Ansbacher’de örnek olarak verilen Adler’e ait bir ifade, 1979, sayfa 42). İşitme engelli birine karşı empati kurarken başkasının kulağıyla duymak adımının başkasının kulağıyla duyamamak biçimine dönüştüğünü görüyoruz. İnsanlar en çok yaşadığını yaşatabiliyor. Yaşamadığını yaşatabilenler ise empati düzeyi yüksek bireyler oluyor. Dostext, empati düzeyi gelişmiş bir proje olmakla birlikte sosyal ilgi kavramını da kendi içinde yaşatmaktadır. Sosyal ilgi kavramının önemi başka bir boyuttan da incelenebilir. Adler’e göre sosyal ilgi geliştikçe aşağılık ve yabancılaşma duygusu azalmaktadır. Aşağılık duygusuna sebep olan etmenlerden biri de organ kusurlarıdır. Organlarımız olması gerektiği biçimde çalışıyorsa sağlıklı bireyler olarak etiketleniriz. İşitme engelli bir kişinin kulaklarının işlevini yerine getirememesi kişinin “diğerlerinden daha aşağılık bir kimseyim” anlayışı geliştirmesine sebep olabilir. Aşağılık duygusuna yabancılaşma duygusu da eşlik ediyorsa durum daha da vahim bir hal alacaktır. Dostext aplikasyonun en güzel yanı da bu yabancılaşmayı en aza indirecek olmasıdır.
İnsana duyamamaktan daha çok duyulamamak dokunur. Konuşamamaktan daha çok konuşulamamak yaratır uçurumu. Dostext, duyulmayana kulak; konuşamayana ses veren bir aplikasyon olarak kişilerin sosyal ilgilerini ve dolayısıyla da sosyalleşmelerini sağlayacaktır. Sosyalleşemeyen insan cesareti kırılmış, yaşamın üretken ve verimli olmayan kimsesi olarak tanımlanır. Bir yanlış nasıl ki tüm doğruları götüremezse bir eksiklik hayatın tamamına bu denli etki etmemelidir. Sesini duyamadığımız ve kendi sesimizi duyurmak için çabaya girmediğimiz binlerce cesareti kırılmış bireye ev sahipliği yapan bu yerküreyi evirip çevirmenin vakti çoktan gelmiştir.
Bireysel psikolojinin temelinde mutluluk ve başarının büyük oranda sosyal bağlantılarla ilgili olduğu inancı yatmaktadır. Dostext, bu sosyal bağlantıları oluşturma ve güçlendirmede büyük rol üstlenmektedir. İnsanların yaşadığı sorunların birçoğu temelde kabul edilmemekten kaynaklanır. Kabul edilmek muhatabınız tarafından görülmek, duyulmak ve hissedilmekle mümkündür. Dostext, işitme engelli bireylerin toplumdaki varlığını görerek ve duyarak kişilerin kabul edildiklerini fark etmelerini sağlamaktadır.
Sonuç olarak biyopsikososyal bir varlık olan insanın, biyolojik özelliklerinde meydana gelen farklılıkların psikolojik özelliklerine olan olumsuz etkisini en aza indirmek için güçlü bir sosyal destek kaynağı olan Dostext ekibi yani #bizgeldik!
Kaynakça
Corey, G. (2005). Psikolojik Danışma Kuram ve Uygulamaları (T. Ergene, Çeviren). Ankara: Mentis Yayıncılık